İstanbul son günlerde, siyah ile beyazı karıştırarak elde ettiği skalaya sıkışmışken o sabah güneş bulutların arasından beliriyor ve “Haftanın son gününde insanlara renk getireyim biraz” der gibi gözüküyor. Bodrum’da düğün yapmayı kış mevsiminden itibaren planlamaya çalışan insanlar için ise güneşi bu aralıklarla görmek biraz daha heyecan verici oluyor. Güneş onlara sadece güzel geçecek bir hafta sonunu müjdelemekten öte, ‘hemen yaz gelsin” isteklerinin karşılığını bulmuş haline bürünüyor. Bu heyecan hem Damatcan’ın hem de Gelingül’ün yüzüne yansımış durumda.
“Yarın gelinlik provam var tatlişkom, sen Bay Planör’e ulaşabildin mi?”
“Öncesinde biraz araştırma yaptım, Filan Otel’e sordum, çalışmışlar daha önce, “Düzgün bir organizatördür.” dediler. Ecemnaz’ların Bodrum’daki düğünlerinin fotoğraflarını çeken firma ile de konuştum, onlar da epey olumlu şeyler söyledi. Sonra web sitesini inceledim, instagram sayfasına falan baktım, çok fazla detay göremedim. Bugün arayacağım minik kuşum. Hafta içi biraz yoğunluk vardı işyerimde. Bugün arayayım, konuşayım, gerekirse yarın atlar giderim Bodrum’a, tanışırım.” Damatcan, kendine düşen görevi eksiksiz olarak yerine getirmenin verdiği gurur ve kararlılıkla bakıyor Gelingül’ün gözlerine.
“Sevgilim, önümüzdeki hafta davetiyeleri hazırlayıp göndereceğiz, sonrasında LCV takiplerinin yapılması lazım. Senin işlerin yoğun, benim de hukuk bürosuna giriş sınavım ve mülakatlarım olacak. Bay Planör’le konuşalım bugün, atlamayalım. Belki 21 Temmuz için müsait değildir, bütçesini öğrenelim. Ayrıca Ecemnaz’ların fotoğrafçısı ile konuşmuşken onlardan da teklif isteseydin ya. Bir de yarın Bodrum’a mı giderim dedin? Yani provada olamayacak mısın? Gerçi senlik bir durum olmayacak, tamam, sen diğer işleri takip edersin, gerekiyorsa da gidersin Bodrum’a, zaman kaybetmeyiz.”
Damatcan, gelinlik provalarına katılmayacak olması ile içinde beliren rahatlama duygusunu saklamayı beceriyor. Aynı kararlılıkla cevap veriyor; “Konuşacağım tatlım benim, merak etme. Ayrıca bu davetiye ve fotoğrafçı gibi işleri de Bay Planör’e danışmadan başlatmayalım derim. Madem bir ‘planner’ ile çalışacağız, öyle değil mi?”
“Haklı olabilirsin, bir konuş bakalım…”
Wedding Planner’ın Notu: ‘Wedding Planner’ sadece masa örtüsü sahibi, sandalye süsleyicisi, seremoni tagı ve kürsü dekorasyoncusu, gelin el çiçeği tasarlayıcısı, masa ortası aranjörü ve elinde dekoratif İtalyan köy ampülleri ile dolaşan biri değildir. Bu işleri de iyi niyetle yapan ve ‘Ben organizatörüm’ diyen veya bu işleri yapmayı düşünüp ‘Ben Wedding Planner’ olacağım diye dolaşan kişiler vardır ama bir düğünü planlamak çok detaylı düşünmeyi gerektirir. Davetiyedeki ve düğün menüsündeki harflerin fontundan başlayan ve after party’deki neon harflerin ışığı sönene dek geçecek sürede hayal dahi edilemeyecek sayıda detay mevcuttur. Her düğün, ‘Bu filmdeki olaylar ve karakterler gerçektir’ yazısı ile biter. Düğün günü ise bir film setidir. Senaryosu çok değişmese de her bir filmin bir kez çekilme hakkı vardır, çekimi durdurup ‘baştan alıyoruz’ denme ihtimali yoktur. Bu nedenle bir Wedding Planner her detayı aylarca kusursuz planlayan, düğün zamanı geldiğinde uygulayan ve sonunda ‘samimi bir teşekkürü’, kazandığı paradan daha fazla önemseyen kişidir. Bir Wedding Planner delirmeyi göze alan ama delirmeyip psikolog haline gelen değişik bir varlıktır.
Damatcan, Gelingül’ün olumlu tavrı karşısında beklemeye gerek olmadığını düşünüyor. Hemen cep telefonunu alıyor eline ve sevgilisi ile yan yana oturdukları masadan arıyor Bay Planör’ü.
“Alo ?”
“İyi günler, Bay Planör ile mi görüşüyorum?”
“Evet, benim, ben kiminle görüşüyorum?”
“Merhaba Bay Planör, Ben Damatcan, telefon numaranızı sizi öneren bir arkadaşımdan aldık. Biz Temmuz’un 21’inde, Bodrum’da Filan Otel’de düğünümüzü yapacağız. Öncelikle arayıp tanışmak ve müsait olup olmadığınızı öğrenmek istedik.”
“Memnun oldum Damatcan Bey, öncelikle sizleri şimdiden tebrik ederim. Arayacağınızı tahmin etmiştim. Filan Otel’e ve Bay Deklanşör’e de beni sormuşsunuz sanırım, haber verdiler. Evet, söz konusu tarih müsait gözüküyor, teklif alanlar var ama henüz sözleşme aşamasında olan bir tarih değil.”
Damatcan biraz şaşırıyor, biraz da utanıyor ancak Bay Planör’ün samimi tavrı ve deneyimli oluşu hoşuna gidiyor ve ona güven duymasını sağlıyor.
“Şey, evet biraz araştırma yapmak istedim. Nasıl yapalım Bay Planör? Biz davetiye aşamasına geldik, eşimin yarın gelinlik provası var, ben Bodrum’a gelip sizinle bir tanışmak isterim, yarın görüşebilir miyiz, tabii Bodrum’daysanız?”
Bay Planör, Damatcan’ın bu hızlı görüşme talebinin heyecandan değil, gelinlik provasından uzak kalma isteğinden kaynaklandığını hemen anlıyor ama yine de temkinli olmak gerektiğini düşünerek cevap veriyor;
“Bodrum’dayım Damatcan Bey, tabii ki görüşebiliriz. Öncelikle mümkünse whatsapp’tan size bir form göndereceğim, birkaç sorudan oluşan bir form, o soruları yanıtlarsanız ben de önden bazı bilgileri almış olurum. Müstakbel eşinizin de ismini rica edebilir miyim?”
“Gelingül Bay Planör. Teşekkürler, tabii ki gönderebilirsiniz, ben de yanıtlar hemen gönderirim size.”
“Şimdi gönderiyorum o halde, siz bir bakın. Ben yarın tüm gün müsait olacağım, siz bana uçuş zamanınızı bildirirseniz ona göre buluşmamızı ayarlarız.”
“Tamamdır Bay Planör, form ulaştı. Size haber vereceğim, çok memnun oldum.”
“Beklerim, ben de menün oldum, görüşmek üzere.”
“Görüşmek üzere Bay Planör.”
Damatcan, “Bu iş de tamam” dercesine bir hareketle kapatıyor telefonu. “Alıyorum bileti sevgilim.” diyor.
Wedding Planner’ın Notu: İlk tanışma anı hem çiftler, hem de Wedding Planner için önemlidir. Birbirleriyle uyum içinde çalışıp çalışamayacakları bu ilk anda, telefon görüşmesinde dahi belli eder kendini. Bir Wedding Planner böylesi anlarda ilk olarak kendisine şu soruyu sorar: ‘Karşımda bir hayal mi var yoksa gerçek mi?’ Çünkü özellikle İstanbul’da kış aylarının gri, sisli puslu havasında güneş açınca insanların Bodrum tutkuları da yeşerir. Bazı çiftler Bodrum’da evlenmeyi hayal edip hatta bu hayali büyütüp Bodrum’da otelleri ve organizasyon firmalarını aramaya başlayabilirler. Böyle durumlarda bir Wedding Planner’a en çok sorulan soru şudur: “Merhaba, biz Bodrum’da düğün yapmayı düşünüyoruz, kaça çıkıyor bir düğün acaba?” Bu sorunun cevabı olmadığı gibi insanların hayallerini de kırmanın anlamı yoktur, şöyle cevap verilebilir; “Biz bu sene doluyuz ama siz gün alıp düğün mekanınızı belirledikten sonra isterseniz bize bir mail atınız, arkadaşlarım yardımcı olmaya çalışacaklardır.”
Gelingül durumdan memnun. “Günübirlik gideceksin değil mi minnoşum?” Minnoş kelimesi biraz gözlerini kısıyor Damatcan’ın ya da ‘Bir akşam kalsaydım, akşam da Körfez yapardım’ der gibi bakıyor Gelingül’e; “Tabii ki sevgilim, sabah gidip akşam döneceğim.” diyor.
Comments